Üretim, insanlığın ilk çağlarına kadar uzanması ile birlikte, tarihin ilk çağlarından bu yana, insanoğlunun çeşitli nitelikte ve türde ihtiyacını karşılamak ve yaşamlarını idame ettirebilmek için olmazsa olmaz bir olgudur. İnsanlığın ilk çağlarına bakıldığında, insanoğlu doğada bulunan kaynakları, çeşitli araç gereçler kullanarak kendi yaşamını idame ettirme ve ihtiyaçlarını karşımaya çalışmıştır.
İnsanlığın yaygınlaşmaya başlaması ile birlikte doğadan bulunan kaynakların, insanoğlunun ihtiyaçlarını ve gereksinimleri karşılamak için kullandığı araç gereçlerin yetersizliği sonucunda, yeni araç gereçler üretme ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Bu ihtiyacın doğmasına neden olan insanlığın yaygınlaşmaya başlaması olduğu gibi, doğada bulunan mevcut kaynakların insanoğlunun ihtiyaç duyduğu gereksinimlerinin karşılanamamasına da dayanmaktadır. Bunun nedeni de doğada bulunan kaynakların işlemden geçmeden herhangi bir fayda yaratmadığından kaynaklanmaktadır.
Doğadan buluna kaynakların insanoğlunun fayda sağlaması ve yaşamlarını devam ettirebilmeleri adına yeni araç gereçle geliştirmiş ve geliştirdikleri araç gereçler ile doğada bulunan kaynakları insanlığa fayda sağlayacak biçimde işlemlerden geçirmişlerdir. İnsanlığın hızla yaygınlaşmaya devam etmesi ile beraber ortaya çıkan sonsuz miktarda ihtiyaçların karşılanabilmesi için doğadan bulunan kıt kaynakların insanoğlunun ihtiyaçlarını giderebilmek adına, doğadaki kaynakların miktarını ve faydasını artırma ihtiyacının oraya çıkması neticesinde üretim kavramının ortaya çıkmasına vesile olmuştur.
Üretim Nedir?
Yer yüzün de değişik türler de ve sayı da bulunan kaynakların, toplum veya toplumların istek ve ihtiyaçlarını karşılamak adına ve tüketilmek üzere faydalı mal ve hizmete dönüştürülebilmesi için sermaye ve insan emeği uygulanması işlemine üretim olarak adlandırılmaktadır. Buradan da anlaşılacağı üzere ekonomik anlamada fayda yaratılabilmesi için insanoğlunun üretim yapması gerekmektedir. Üretimin temel amaçları ise, mal, hizmet ve bilgi üretmektedir. Üretim faaliyetleri türlerine göre ayrıldığı zaman ise üç temel üretim biçiminden söz edilebilir. Bunlar; Birinci üretim, İkincil üretim ve Hizmet üretimidir.
Birincil Üretim; Doğadan bulunan mevcut tüm hammaddelerin işlenmek ve kullanmak üzere çıkarılması olarak tanımlanabilir. Çıkarılan hammaddelerin, üretilen tüm mamullerin esasını oluşturduğundan dolayı bunlar, temel hammaddeler olarak da adlandırılmaktadırlar. Bu temel hammaddeler; demir, bakır, kömür, petrol, balıkçılık, vb. birinci üretimi kapsamaktadır.
İkincil Üretim; Doğadan temin edilen hammaddelerin ya da yarı işlenmiş hammadde veya mamullerin işlenerek yeni ürünlerin ortaya çıkması ve insanların kullanabileceği biçime dönüştürülmesini kapsayan faaliyetler olarak sınıflandırılmaktadırlar. İkincil üretime verilebilecek en iyi örnek sanayi üretimidir. Sanayi faaliyetlerinin tümü ikincil üretimi kapsamaktadır.
Hizmet Üretimi; adından da anlaşılacağı üzere mamullerden daha çok hizmete üretmeye yönelik bir üretim biçimidir. Hizmet üretimine aynı zamanda üçüncül üretimde denilmektedir. Hizmetin, ürünlerden temel farkı, elle tutulan somut bir varlık olmadığında dolayı, üretildiği an itibaren tüketilmesine dayanır. Hizmet üretimi, kişisel ve ticari olmak üzere iki farklı biçimde ele alınmaktadır. Kişisel hizmet üretimi; avukatlık, öğretmenlik vb hizmetler olarak ifade edilebilir. Ticari hizmet üretimi ise; turizm, haberleşme, danışmanlık, bankacılık, sigortacılık vb. hizmetlerden oluşmaktadır.
Üretim ile Tüketim Arasındaki İlişki
Üretim, insanoğlunun ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik yapılan bir dizi faaliyet sonucunda oraya çıkan ürün ve hizmet iken, tüketim ise, mal ve hizmetlerin insanoğlunun ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik kullanılmasına da tüketim denilmektedir. Tüketim, aynı zamanda tüm ekonomik faaliyetlerin hedefindeki son amaç olarak da nitelendirilmektedir.
Bireylerin, toplumlarda ekonomik açıdan iki farklı rolü bulunmaktadır. Bunlar; üreticilik ve tüketicilik'tir. Bu nedenle de her insan hayatını sürdürebilmek için var olan bir çok ürün ve hizmetten yararlanmak yani, tüketmek durumdadır. Üretim, insanoğlunun ihtiyaçlarını gidermek için yapılmakta iken, üretici açısında üretim ise, ekonomik değer yaratmak için yapılmaktadır. Bundan dolayı da üretim olmadan tüketim, tüketim olmadan üretim yapılması söz konusu değildir. Fakat tüketimin gerçekleştirilebilmesi için, her bireyin kendine göre bir satın alma gücünün de var olması gerekmektedir.
Bu bağlamda da tüketimin gerçekleşebilmesi için, insanoğlunun var olan satın alma güçlerini artırmaya yönelik üretime katkıda bulunması gerekmektedir. Buradan da anlaşılacağı üzere üretim ve tüketim bir döngü olarak nitelendirilebilir. Bu döngü içerisinde, insanoğlu satın alma gücü artırmaya yönelik üretime katkı sağlamak durumunda iken, aynı zamanda ihtiyaç duyduğu ürün ve hizmeti de üretmektedir. Bu da üretim ve tüketimin arasında doğrudan bir ilişkinin var olduğunu bir göstergesidir.
Yorum Gönder